Kdz.Ereğlili Kadınlar, 'Kokmuyoruz, Boyun Eğmiyoruz'...
Kdz.Ereğlili Kadınlar, 'Kokmuyoruz, Boyun Eğmiyoruz'...
Haber giriş tarihi : 22-02-2022 | 18 : 34 25
Haber güncelleme tarihi : 22-02-2022 | 18 : 34 25
Kdz. Ereğli Kadın Platfaormu üyesi olan kadınlar, Atatürk Anıtı Önünde toplanarak kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismara ve bunlara sebep olan bu karanlık zihniyete karşı mücadelesini sürdüreceklerini bildirdi.
Kdz Ereğli Kadın Platfaormu adına açıklama yapan Aynur Öner şu ifadelere kullandı;
'Zonguldak Kilimli'de 16 yaşındaki Damla Demir daha lise öğrencisiydi. 54 yaşındaki eril fail tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığına dair bir not bırakarak intihar etti. Ölümünün ardından tırnaklarından faili M.K.’nın DNA’sı çıktı fakat yasalar Damla’nın yaşam hakkını korumadığı gibi faili ikinci duruşmada serbest bıraktı.
Kadını ve çocuğu koruyan yasalara göz diken, İstanbul Sözleşmesi’ni siyasi pazarlık meselesi yaparak fesheden AKP-MHP iktidar bloğu; çocuk istismarını olağanlaştıran, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı; çocuğu koruyan uluslararası sözleşmeleri ve yasaları uygulamayan yargı mercileri, onu koruyamayan kolluk kuvvetleri ve bütün bunlardan cesaret alan fail bu cinayetin sorumlularıdır.
Mevcut yasalar doğru ve etkin bir biçimde uygulansaydı, şiddete ve istismara karşı kadınlar ve çocuklar için bir barikat oluşturan İstanbul Sözleşmesi yerine toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması hedeflenseydi, kadın ve kız çocuklarının katillerine kravat taktı diye iyi hal indirimleri yapılmayıp, yeterli cezalar verilseydi bugün Sıla gibi sayısız çocuk ve kadın hala hayatta olacaktı.
Ve her gün en az bir kadını katleden erkek katiller bu cesareti ve gücü asla bulamayacaktı. Bu iktidar yirmi yıldır ezilenin, sömürülenin, şiddet görenin yanında olmaktansa karşısında olmayı, taleplerini ve ihtiyaçlarını görmezden gelmeyi tercih etmiştir.
Bu iktidar “Türk aile yapısı” safsatasıyla çocukların güvenli bir toplumda yetişmesinden yana tavır almayı reddetmiştir. İstedikleri “Türk aile yapısı” onlarca kadını ve çocuğu katlederken sadece seyretmeyi tercih etmiştir. Bu tercihler politiktir. Kadınlar ve çocuklar iktidarın siyasi emelleri için yok sayılmıştır.
Ataerkil egemen sistemin; eğitimde, medyada, iş yerinde ve gündelik hayatın her alanında yeniden ve yeniden üretildiği Türkiye’de, siyasi iktidarın kadına ve çocuğa karşı işlenen suçları cezasız bırakan mevcut şiddet dili ve politikaları, şiddeti ve ayrımcılığı kurumsallaştırmakta, failleri cesaretlendirmektedir.
Bugün davası görülen Elif Sinan’ın 48 kiloluk vücuduyla kendini bıçaklayarak öldürdüğüne inanmamızı bekleyenler, Çaycuma’da Şahizer Çelebi’yi katleden erkeği “alkollü ve eş” olduğu bahaneleriyle savunanlar bilmelidir ki kadınlar birbirlerinin çığlığını her yerde duyuyor. Kadınlar alanlarda, katledilen kadınların ve çocukların sesi olmaya devam edecek!
Biz kadınlar, çocuklarımızın barış, hoşgörü, eşitlik, özgürlük ve dayanışma ruhuyla yaratılan bir ortamda büyümeleri gerektiğine olan inancı ve her çocuğun bedensel ve zihinsel bakımdan uygun yasal güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğunun bilinciyle, çocukları korumayan her türlü politikanın ve uygulamanın karşısında olacağız.
Kadınlar, kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismara ve bunlara sebep olan bu karanlık zihniyete karşı mücadelesini yükselterek sürdürecektir. Ataerkiyle mücadelemiz çocuklara, kadınlara adil bir yaşam hakkı sağlanana dek asla bitmeyecek Kadın ve çocuk cinayetlerinin politik olduğunu haykırmaya devam edeceğiz.”
Haber :
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor