Alaplı’nın suyu, taş ocaklarıyla cüruf dağlarının tehdidi altında...
Alaplı'da 2009'da doğal bir şekilde oluşmuş göl, şirketlerin 'atık depolama', 'taş ocağı kırma ve eleme' gibi proje ısrarlarıyla tehdit altında. Daha önce mahkemenin gölü olumsuz etkileyeceğini belirterek iptal ettiği kararlara rağmen hala sırada onay bekleyen projeler bulunuyor.
Haber giriş tarihi : 17-04-2024 | 14 : 41 12
Haber güncelleme tarihi : 17-04-2024 | 14 : 41 12
Alaplı‘daki taş ocağı kırma ve eleme tesisleri nedeniyle doğal bir şekilde oluşmuş olan göl ve çevresindeki yerleşim yerleri toza boğuldu. Tesisler nedeniyle bölgedeki doğal göl, su ürünleri ıslah alanı ve Kıyıcak mahallesinden birçok özel arazi tahrip edildi.
2009 yılında oluşmaya başlayan ve oluşumunda Kavak deresi ve Döşeme deresine sınır olması nedeniyle yer altı suyu, dereden sızan sular ile yağışların etkili olduğu düşünülen göl tehdit altında.
Gölü korumak için yöre halkı ve Alaplı Çevre Gönüllüleri bayram öncesinde (9 Nisan öncesinde), Alaplı Kaymakamlığına bir dilekçe ile başvuruda bulundu. Yurttaşlar Zonguldak İdare Mahkemesinin kararının uygulanmasını yetkili kurumlarca korunmasını istedi.
Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından daha önce bölgede yapılması planlanan katı atık tesisine karşı açılan davada verilen ve bilirkişi raporuna da işaret edilen kararda gölün çevreye kattığı değere ilişkin şu ifadelere yer verilmişti:
“‘[…] bahse konu alan eski bir maden sahası olduğundan, alanda göl oluşması alanın yeniden doğaya kazandırılması sürecinde rekreasyon alanı olarak artı bir değer kattığı, hazırlanacak projede göl alanının korunarak uygulama yapılması, gerek suda yaşayan flora ve fauna açısından gerekse çevresel olarak olumlu etki yapacağından , faaliyet alanının göl alanına denk gelen kısmı ve tesis yerleşim planında dolgu yapılacak alan olarak gösterilen alanın dolgu malzemesiyle doldurulması durumunda , gölün ikiye ayrılacağı, bu durumun gölün ve bağlantılı olduğu derenin flora ve fauna değerleri üzerinde olumsuzluklara neden olacağından bu kısım yönünden uygun olmadığı, dava konusu faaliyetin ve buna bağlı yapıların kurulu olduğu’ değerlendirme ve tespitlerine yer verildiği anlaşılmaktadır.”
Öte yandan bölgede halihazırda faaliyetleri sürdürülen Taş Ocağı Kırma ve Eleme Tesisleri, hiçbir kural ve çevre değerleri gözetmeden bölgedeki yerleşim alanlarını toz içinde bıraktı. Tarım alnları, fındık tarlaları, bitkilerin yaprakları toz ile sıvandı.
Ek olarak Ereğli-Alaplı sınırında bulunan Kavak deresi ve çevresi su ürünleri islah alanı olarak da biliniyor. Burada göl ve bölge köylerinin içme suyu olarak kullandıkları yeraltı su motopompları bulunuyor.
Haber : Yeşil Gazete-Çetin Yılmaz